Ağrı kesiciye cevap vermeyen ankilozan spondilit hastalarına ne gibi çözümler önerirsiniz?

ankilozan spondilit hastalarına ne gibi çözümler önerirsiniz?

Ağrı kesiciye her hastalık cevap verecek diye bir kural yok. Ağrı kesici vücudun somatik çığlığının bir belirtisidir. Ağrı kesici de bu belirtiyi gidererek kişinin emosyonel durumunu gideren bir araçtır. Ama bir yerden sonra vücut ağrı kesiciye alışabilir. Mekanizma işe yaramayabilir. Ağrı kesicilerin çeşitleri vardır, bir kısmı ağrı ile birlikte iltihabı azaltır, bir kısmı da ağrı kesici ve ateş düşürücüdür.Ama bunlar sürekli kullanılacak şeyler değildir. Çünkü olayın nedenini çözmek gerekir. Siz nedeni çözmedikten sonra ankilozan spondilitte de ağrı bir yere kadar çekilir, yani ağrı kesiciler etki eder, romatoid artritte de ya da diğer romatizmal hastalıklarda da. Dolayısıyla olayın köküne gitmek lazım. Ankilozan spondilitte de hastalığa sebep olan ek patolojik nedenleri veya çevresel faktörleri temizlemek lazım. İkincisi omurga ciddi bir yük taşıdığı için kilo vermek, omurganın yükünü azaltmak lazım. Ve doğru beslenmek lazım, artık beslenmeyi eskisine göre çok daha fazla önemsiyoruz. Kliniğimizde özellikle beslenme konusunda bir destek sağlıyoruz. Bunun yanında biorezonans metodu ile ankilozan spondiliti tedavi ediyoruz. Yine fonksiyonel tıp mantığıyla vitamin, mineral desteği ve yaşam şekli değişiklikleri önererek ankilozan spondilit tedavisine ciddi katkı sağlayabiliyoruz. Tabi bunlar haricinde de bazı metotlar uygulanabilir ankilozan spondilit hastalarına. Ozon tedavisi, akupunktur gibi metotlar da uygulanabilir. Ankilozan spondilit hastalarında genetik kökenin de etkisi vardır. Buna şöyle bakmak lazım, bardak dolup taştığında hastalık ortaya çıkar. Birçok ankilozan spondilit hastasında doğar doğmaz bardak dolu değildir, biz bu bardağı yavaş yavaş doldururuz. Yani belli bir genetik yükle doğsa bu hasta onun üzerine çevresel faktörlerle, virüs, bakteri, parazitler, kimyasal maddeler gibi etkenlerle doldura doldura bir yerden sonra bardak taştığında hastalık ortaya çıkar. Biz eğer kendimize iyi bakar ve bardağı doldurmazsak ve taşırmazsak o genetik mirasla hastalık olmadan hayatımıza devam edebiliyoruz. Bizim de zaten tedaviden kastettiğimiz bu bardağı boşaltıp bu yüklerden hastayı arındırarak yaşam kalitesi ve konforunu artırıp hastalık belirtilerini göstermeden hayatına devam edebilmesi. Biliyorsunuz, günümüzde birçok ilaca rağmen bunu sağlayamayabiliyoruz.