Cilt kanseri ve biorezonans

cilt kanseri

Cilt kanseri, günümüzde karşılaşılan kanser hastalıkları arasında en yaygın türlerin başında geliyor. Cilt kanseri çeşitleri arasında skuamöz hücre kanserleri, bazal hücre kanserleri, melanomlar ve bazı daha az yaygın şekilde görülen kanser türleri sayılabilir.

Cilt kanseri hastalığının belirtileri ciltte yeni bir nokta, leke ya da ben çıkması ve iyileşmemesi, ayrıca bazen buna geçmeyen bir ağrının da eşlik etmesi  ile kendini gösterebilir. Doktorlar muayene sırasında cilt kanseri olduğundan şüphelendiğinde, tanı koymak için biyopsi isteyebilirler. Bunun yanı sıra biorezonansa özel kan testi de cilt kanseri de dahil olmak üzere çeşitli kanser türlerinin tanısında destek olabilmektedir.

Cilt kanserinde tedavi seçenekleri tip ve evreye göre değişmekte olup, kanserin giderilmesi ameliyatı en yaygın yaklaşımdır. Mohs ameliyatı adı verilen özel bir ameliyat, ardışık doku parçalarının çıkarılmasını ve herhangi bir kanser kanıtı için sınırların kontrol edilmesini içerir, böylece tümörü tamamen çıkarmak için en az miktarda ameliyat yapılır. Melanomlarda çevre dokuların geniş bir alanı temizlenir.

Melanomlar ve ileri yassı hücreli karsinomlar ile immünoterapi, kemoterapi veya radyoterapi gibi başka tedavilere ihtiyaç duyulabilir. Modern tıbbın sunduğu bu gibi yollar uygulanırken bir yandan da biorezonans metodundan destek alınabilir. Cilt kanserinin tedavisinde biorezonans metodu etkin bir destekleyici yaklaşımdır. Kanser hastalığı bağışıklık sistemimizi zayıflatarak oluşan bir hastalık olduğu için burada biorezonansın en önemli rolü bağışıklık sistemini güçlendirebilmesi. Ve tabi kanser hücresinin etrafına yaydığı frekansları tespit ederek bu doğrultuda kanser hücresinin frekansını ters çevirip vücuda verdiğimizde kanser hücreleriyle çakışarak onu nötrleştirebiliyor.

Pek çok insan cildi bir organ olarak düşünmez, fakat diğer organlar gibi, ayrı bir yapıya ve birçok önemli fonksiyona sahip bir organdır cildimiz. Cilt kanseri için tedavi seçenekleri sıklıkla kanserin derinliğine bağlı olduğundan, cildin üç temel katmanını anlamakta fayda vardır.

Epidermis, cildin üst tabakasıdır ve vücudunuzun içini çevreden korumak da dahil olmak üzere çeşitli fonksiyonlara hizmet eder. Bu katmandaki hücreler, en yaygın cilt kanserleri olan skuamöz hücreli karsinom, bazal hücreli karsinom ve melanomun ortaya çıkmasına neden olan bileşikleri içerir. Bunlar

Dermis, kollajen ve elastinden oluşan derinin orta tabakasıdır. Saç köklerini, yağ üreten bezleri (yağ bezleri), sinirleri ve kan damarlarını içerir.

Derialtı dokusunda yağ, bağ dokusu ve daha büyük kan damarları bulunur; bu dokunun miktarı bir kişinin ağırlığına bağlı olarak değişir.

Üç yaygın cilt kanseri türü ve 100’den fazla daha az yaygın türü vardır. Bazal hücreli karsinom ve skuamöz hücreli karsinom, melanom dışı cilt kanserleri olarak adlandırılır.

Cilt kanserine yol açabilen etkenler ve risk unsurları

Deri kanserine neyin neden olduğunu tam olarak bilmiyoruz, ancak birkaç risk faktörü tanımlayabiliriz. Bunlardan bazıları:

-Güneşe çok fazla maruz kalma (Özellikle kapsamlı ve / veya korumasız)

-Nadiren kolayca dökülen, pullanan ve yanan cilt

-Aile ve / veya kişisel cilt kanseri öyküsü

-Xeroderma pigmentosum gibi birkaç genetik sendromdan birine sahip olmak

-Çok sayıda bene veya atipik bene sahip olmak

-Yanıklardan veya önceki cilt enfeksiyonlarından kaynaklanan izler

-Zayıflamış bağışıklık sistemi

-Katran ve vinil klorür gibi kimyasallara sık maruz kalma

-İçme suyundaki arsenik maruziyeti

-Sigara içmek (skuamöz hücreli karsinom riskini arttırır)

Hiçbir cilt kanseri önlenemez değildir ve tedavisinde erken teşhis çok önemlidir. Özellikle hastalık için risk faktörü olanlarda, kendi kendine yapılan kontroller dikkate alınmalıdır. Önemli risk faktörleri veya daha yüksek bir riskle ilişkili genetik sendromları olanlar, mutlaka düzenli doktor kontrolundan geçmelidir.