Kabızlığı hafife almayın

Milliyet Cadde Gazetesi – Tarih:09.06.2017

İnsan vücudunun ikinci beyni olarak nitelendirilen bağırsakların doğru çalışmasının genel sağlık üzerinde büyük etkisi var. Her beş kişiden birinde görülen kabızlık, depresyondan kolon kanserine pek çok hastalığı tetikleyebilir. Dr. Sinan Akkurt dengeli beslenme, hareket, günde kilo başına 40 cc su içilmesi, lifli gıda tüketimi ve stresi gidermeye yönelik teknikler ile kabızlığın önlenebileceğini söyledi. Bağırsak florasının sağlığı için ev yapımı yoğurt, sirke, turşu gibi probiyotiklerin hazine değerinde.
Kronik hale gelen kabızlıkşikayetinin muhakkak doktora başvurmayı gerektirdiğinin altını çizen Dr. Sinan Akkurt, bağırsak sisteminin sağlığının genel sağlık üzerinde büyük etkisi olduğuna vurgu yaptı.

Kabızlığın çok yaygın olduğuna, ancak hastalık olarak görülmeyip hafife alındığına dikkat çeken Dr. Sinan Akkurt, “Kabızlık bir göstergedir. Amaç bunu geçiştirmek değil, nedenini bulmak ve tedavi etmek olmalıdır. Kabızlık pek çok çevresel faktöre bağlı olarak gelişebilir. Özellikle vücudumuzdaki zararlı toksinlerin temizliği, bağırsak sağlığını tehdit eden mantar, parazit gibi oluşumların tespiti ve tedavisi üzerinde durulmalı” dedi.
Dr. Sinan Akkurt yetersiz su tüketimi, hareketsizlik, aşırı yemek, bağırsak hastalıkları, stres, hatalı diyetler ve bazı ilaçların yan etkilerine bağlı olarak da kabızlık gelişebileceğine işaret ederek bu konularda önlem alınmasını önerdi. Bağırsak şikayetlerinin başında gelen candida mantarının şekerle beslendiğine dikkat çeken Dr. Sinan Akkurt, şöyle konuştu: “Şekerli, yağlı, karbonhidrattan zengin bir beslenme şekli yerine lifli, posalı gıda tüketimi artırılmalı. Çiğ sebze-meyve tüketimi başta olmak üzere lifli yiyeceklerin bağırsakların çalışmasını güçlendirir. Lifli yiyecekler, dışkının bağırsakta kalış süresini kısaltır; bağırsaktaki toksinlerin, maya mantarları ve hastalık yapıcı bakterilerin oluşma riskini azaltır.” Kabızlık durumunda elma, kayısı, muz, avokado, pancar, lahana, kereviz, kızılcık, keten tohumu ve baklagillerin tüketimine ağırlık verilmeli.