Kansere genel bakış

Dr. Sinan Akkurt

Biorezonans alanında 11 yılı geride bırakmış bulunuyorum. Biorezonans terapisiyle ilk tanıştığımda iki hafta arayla önce kız kardeşim sonra annem kanser oldu. Kız kardeşim 32 haftalık da hamileydi. Meslektaşlarımla da görüşerek kız kardeşim ve anneme mevcut tedavilerinin yanında destek olarak biorezonans terapilerine başladık. Bu esnada kız kardeşimin hamileliği 35 haftaya gelince sezeryan yapıldı. Sonrasında da terapiye devam ettik. Aynı şekilde annemin de biorezonans terapisi sürdü. Altı aylık ömrü olduğu söylenen annem ve kız kardeşim yaklaşık sekiz ay sonrasında tamamen iyileşmişti. O günden sonra da biorezonansla daha yoğun bir şekilde çalışmaya başladım ve hasta grubumun çoğunluğunu kanser hastaları oluşturdu.

Kanser nedir?

Kanser, tıbbi anlamda vücudun iç ve dış yüzeylerini örten ve epitel denen tabakalardaki hücrelerden gelişen kötü huylu (malign, habis) tümör demektir. Her tümör kanser değildir. Tümörler iyi ya da kötü huylu olabilir. İyi huylu tümörler yayılmazken, tekrarlanmayacak şekilde vücuttan çıkarılabilirler. Kötü huylu tümörlerin hücreleri ise, yakınlarındaki dokulara ve organlara sıçrayıp onlara zarar verebilir. Kanser hücreleri aynı zamanda kana ya da lenf sistemine de karışabilir ve bu yolla yayılarak başka organlarda da yeni tümörler oluşturabilirler.

Günümüzdeki rakamla, kanser artış hızının böyle devam etmesi durumunda dünya nüfusunun artışına ve nüfustaki yaşlanmaya bağlı olarak 2025 yılında toplam 19.3 milyon yeni kanser vakası olacağı belirlenmektedir.

Kanser neden olur?

Vücudumuzun en küçük yapı taşları hücrelerimizdir. Hücrelerimizin fonksiyon ve çoğalmaları normalde vücudumuzun denetimine bağlı gelişir. Kanser, bazı genetik değişikliklere bağlı olarak bu denetim mekanizmasının bozulması nedeniyle olur. Kontrolsüz hücre çoğalması sonucunda normal doku ve organların işlevi bozulur. Kanser gelişimi ile ilgisi olduğu bilinen unsurlar arasında sigara, hareketsiz yaşam şekli, travmalar, kimyasallar, yanlış beslenme, aşırı elektromanyetik kirlilik, stres sayılabilir.

Kanser hücresi şekerle beslenir

Evet, şeker kanser besleyicidir. Şekeri keserek kanser hücrelerinin önemli bir gıdasını kesmiş olursunuz. Kanser hücreleri asit ortamda geliştiğinden, ayrıca hayvanlarda kullanılan antibiyotik, büyüme hormonu gibi bazı maddeler de kanser oluşumunu tetikleyebileceğinden et yemek de tercih edilmemeli. Kanser hücrelerinin bir diğer besin maddesi mukustur. Süt de özellikle sindirim sisteminde mukus üretimine yol açtığından tercih edilmemelidir. Yüksek kafeinli kahve, çay ve çikolata tüketiminden de kaçınılmalıdır.

Kanser belirtileri

1- İştahın aniden kesilmesi ve belirgin kilo kaybı. Özellikle son 6 ay içinde vücut ağırlığının yüzde 10’undan fazlasının nedensiz olarak kaybedilmesi.

2- Bir anda ortaya çıkan ve geçmek bilmeyen inatçı yüksek ateş.

3- Çabuk yorulma, aşırı halsizlik, hareket güçlüğü.

4- Nedeni bilinmeyen ve geçmeyen ağrılar.

5- Benlerin oluşması, büyümesi, renk değiştirmesi, lekeler ortaya çıkması.

6- Vücutta herhangi bir darbeye bağlı olmayan morluklar, kızarıklıklar, kanamalar, şişlikler oluşması. Yaraların geç iyileşmesi.

7- İdrarda ya da dışkıda kan görülmesi.

8- Yutkunma zorluğu, uzun süren ses kısıklığı.

Kanser tedavisi

Son yıllarda sağlık alanında yaşanan gelişmeler kanser tedavisinde de başarı oranını artırmış durumda. Klasik tıpta cerrahi müdehale, sitotoksik tedavi (radyoterapi gibi), hormonoterapi, immünoterapi, biyolojik terapi (kemoterapi gibi) uygulamalar söz konusu olup birçok vakada tam şifa sağlanabiliyor.

Biorezonans terapisi, birçok hastalıkta etkili olduğu gibi, onkolojik alanda da kullanılan, tamamlayıcı tıp metotlarından biridir.

Biorezonans, herhangi bir tedavinin alternatifi değil, tamamlayıcı destek metodudur.

Biorezonans terapilerinden ameliyat öncesi ya da sonrası yararlanılabileceği gibi, kemoterapi ve radyoterapi ile eş anlı olarak da yararlanılabilir. Birbirine zıtlık oluşturmaz; aksine kemoterapi ve radyoterapinin yan etkilerini azaltırken etkinliğini artırır.

Kanser hastalarının morallerini yüksek tutması tüm tedavi sürecinde büyük önem taşır.