Akut stres dediğimiz ani gelişen bir travmada bir kere vücudumuzda kortizol seviyemiz yükselir. Kortizol seviyesinin yükselmesi bize savaş ya da kaç dediğimiz bir tavrı gösterir. Yani o stresli ortamdan ya kaçar kurtuluruz ya da savaşırız. Örnek: Karşıdan karşıya geçiyorsunuz. Bir anda bir araba belirir. Hızlı geliyordur. Koşarak geçersiniz ya da geri durursunuz. Aslında stres, akut durumlarda bizi korur. Ancak problemli yaşadığımız bir uzun süreli streste, yani kronik stres durumunda vücut bunu kaldıramaz. Çünkü stres yaşadığımızda kortizol seviyesi yükselirken böbrek üstü bezimizden adrenalin, noradrenalin gibi stres seviyesini adapte eden bazı hormonlar salgılanıyor. Bunları uzun süre salgılama şansımız yok. Bunları uzun süre salgıladığımızda böbrek üstü bezi zorlanmaya başlar ve yetmezliğe girmeye başlar. Bu bizde özellikle aynı bezden salgılanan östrojen, progestoren, testosteron gibi hormonları da etkiliyor. Dolayısıyla akut stres kronik strese dönüştüğünde bir de bakıyorsunuz ki kadın hastalıkları, yani kadın hormonları ile ilgili problemler yaşamaya başlıyorsunuz. Polikistik over gibi, adet döngüsü problemleri gibi önemli rahatsızlıklar yaşama başlıyorsunuz. Dolayısıyla bizim stres seviyemiz ve kortizol düzeyimiz gerçekten önemli.